KALIPLARA MEYDAN OKUYAN PORTRELER

 

"Ben otoportre çekmiyorum, her zaman fotoğraflarda kendimden olabildiğince uzaklaşmaya çalışıyorum.
"Sanırım neyin sahte görünüp neyin görünmediğini kontrol etmek istiyorum."
Cindy Sherman

     Görsel sanatlar, görme veya görselleştirme yoluyla insanca oluşan, sezilen ve hayatımızı yaşama şeklimizi şekillendiren görsel kültürün çoğunu oluşturur. Görsel kültür teriminin kullanımı, doğası gereği görsel sanatlar için etkilerinde bağlam sağlar, popüler ve güzel sanatlar formları arasındaki bağlantılara işaret eder (Freedman, 2003, s.1).

    Amerikalı bir fotoğrafçı olan Sherman, fotoğrafları feminist literatürde birçok araştırmaya konu olmuş, özellikle otoportrelerinde değişik kimliklere bürünmesiyle feminist fotoğrafçılığın parçası sayılmaktadır. Fotoğraflarını “untitled (isimsiz)” olarak isimlendiren sanatçı, sanatını kimin nasıl isterse o şekilde yorumlayabileceğini söylemektedir. Sherman; fotoğraflarında kostümler, peruklar, değişik makyaj şekilleriyle farklı kişilere bürünüyor ve fotoğraf sanatını kullanarak feminenliğin değişken olduğunu gösteriyor. Sherman aynı zamanda cinsiyet kimliğiyle de oynuyor. 


Cindy Sherman, "Unitled# 398" , 2000

    Cinsiyet rollerini ve feminenliği nasıl tanımladığının kültürlere ve toplumlara göre nasıl değiştiği düşünüldüğünde, bu değişkenliği sembolize eden her şeyin feminist sanat içerisinde kendine yer bulabilir. Bu değişkenliğin gösterilmesi de bir çeşit feminist meydan okuma sayılabilir.


Cindy Sherman, "Unitled #354", 2000


Cindy Sherman, "Unitled#359", 2000

   Görsel medyanın bizlere sunduğu içerikler oluşturulurken dijital teknolojilerin kullanımının artmasıyla ortaya bir çok manipüle edilmiş görseller çıkmıştır.Bu görseller aslında cinsiyet rollerini belirlemek amacıyla idealize edilmiş kadın temsillerini oluşmasına neden olmuştur.


  Örneğin, reklamlar genellikle insanları belirli bir şekilde düşünmeye ve davranmaya ikna etmek için başkalarını değil, yorumlama için belirli olasılıkları temsil etmek üzere üretilmiştir. Ancak son zamanlarda, reklam görselleri bilgisayar kullanımıyla giderek daha fazla manipüle edilir hale geldi.(....) Moda dergisi reklamlarının çoğu artık bilgisayar kullanımıyla oluşturuluyor. Kırışıklıklar ve lekeler silinir, makyaj artar, burunlar daraltılır, gözler büyür, arka planlar oluşturulur ve hatta cilt rengi değiştirilir. Manipüle edilmiş görüntüler bu bağlamda o kadar yaygın hale geldi ki, el değmemiş fotoğraflar insanları dikkat etmeye şok etmek için kullanılıyor(Freedman, 2003, s.141). 

 

      Bu bağlamda 1970'lerin sonlarından itibaren, portrelerinin altını dokunaklı bir şekilde vurgulayan sanatçı , sosyal yüzün ardında yatan üzüntü ve korkuyu her zaman göstermiştir. Sherman, yeni çalışmalarıyla sadece vurgulamakla kalmıyor, aynı zamanda yaşlanan kadının gösterisiyle ve günlük yaşamdaki kaçınılmaz karanlığıyla da aktif bir şekilde yüzleştiriyor. Cindy Sherman bu çalışmalarıyla bir yandan  dijital olarak manipüle edilmiş arka planları kullanırken, bir yandan da portreler de çok fazla estetik cerrahiden kaynaklanan çarpıklıklar, kaçınılmaz kırışıklıklar, aslında yaşın yüzlerine ve bedenlerine damgasını vurduğu tüm adaletsizlikleri çalışmayı salt zengin ve tatsız eleştirisi olmaktan alıkoyan altta yatan bir melankoliyi ortaya koyuyor. 

   Çağdaş sanat ve moda dünyasının ilgisini canlı tutabilen sanatçılardan biri olan Sherman, günümüzdeki çoğu sanatçının tersine, makyajından kostümüne, fotoğraf çekiminden mizansenine, işinin her detayıyla bizzat kendisi ilgilenmektedir. Sinema, moda, reklam ve televizyon dünyasındaki arketipleri yeniden üretirken toplumsal cinsiyet eleştirisi yapmaktadır. Gündelik akışta fark edilmeyen anları, tek karede bir bütün olarak izleyene tekrar sunarak;  anlama ve yoruma açılan, yeni baştan bakmaya olanak tanıyan görüntüler yaratmaktadır. Kadın bedenini ve yüzünü, yani aslında kendi bedenini ve yüzünü kullanarak, kadının toplumsal konumunun inşasını ve algısını etüt etmektedir.


Cindy Sherman, "Unitled # 476" , 2008

    Sherman’ın bu manipüle edilmiş görsellere meydan okuduğunu söyleyebiliriz çünkü Sherman kendi otoportlerinde hem özne hem de nesne oluyor ve nasıl bir nesne olduğu üzerinde kendi kontrolünü sağlıyor.İşlerinin dijital görünmesini istemeyen sanatçı, kurgunun ve gerçekliğin anlık olarak kesiştiği dikkatlice düzenlenmiş bir dünya kuruyor.


KAYNAKLAR

Freddman, K. (2003).Teaching visual culture. Teachers College Press.

Yorumlar