Kayıtlar

Nisan, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Jessica Stoller: Kurdaleler ve Fiyonklar

Resim
         " Dünyanın mevcut durumu her geçen gün daha da yıldırıcı geliyor. Çalışmalarım, malzemenin anlam çağrıştırması ve dünyada görmek istediğim şeyi yaratması için sığınak görevi görüyor." Jessica Stoller       Ç ağdaş kadın meseleleriyle bağlantı kurduğu kompozisyonlarda kullandığı yöntemlerle   mizahtan kedere dönüştüren sanatçı Jessica Stoller... Seramik ve porselen konusunda uzmanlaşmış bir heykeltıraş olan Jessica  Stoller, k ırılganlıkları ürkütücü özelliklerle birleştirerek oluşturduğu kitsch sanat eserlerini izleyicisine sunmaktadır. Bu  heykellerin kadınlığı tehdit eden tavrı izleyici cezbederek şaşkınlığa uğramaktadır.  Stoller'in oluşturduğu kadınlık, tamamen kontrolün ve ataerkil gücün dışında var olur ve kadınların mücadele etmesi gereken sosyal normların üstesinden gelir.  Sanatçının, ç eşitli vücut kısımlarını tatlılar ve çiçeklerle harmanladığı seramik çalışmaları,  garip konularıyla i...

KALIPLARA MEYDAN OKUYAN PORTRELER

Resim
  "Ben otoportre çekmiyorum, her zaman fotoğraflarda kendimden olabildiğince uzaklaşmaya çalışıyorum. ” "Sanırım neyin sahte görünüp neyin görünmediğini kontrol etmek istiyorum." Cindy Sherman       Görsel sanatlar, görme veya görselleştirme yoluyla insanca oluşan, sezilen ve hayatımızı yaşama şeklimizi şekillendiren görsel kültürün çoğunu oluşturur. Görsel kültür teriminin kullanımı, doğası gereği görsel sanatlar için etkilerinde bağlam sağlar, popüler ve güzel sanatlar formları arasındaki bağlantılara işaret eder  (Freedman, 2003, s.1).     Amerikalı bir fotoğrafçı olan Sherman, fotoğrafları feminist literatürde birçok araştırmaya konu olmuş, özellikle otoportrelerinde değişik kimliklere bürünmesiyle feminist fotoğrafçılığın parçası sayılmaktadır. Fotoğraflarını “untitled (isimsiz)” olarak isimlendiren sanatçı, sanatını kimin nasıl isterse o şekilde yorumlayabileceğini söylemektedir. Sherman; fotoğraflarında kostümler, peruklar, değişik maky...

GERÇEK BİR PORTRE: Yaşam ve Ölüm

Resim
  "Bulanık ve yitip gitmiş bir yaşamdan artakalanlardan kısmen hatırlar gibi olduğum, ama şu an benden tamamen ayrı ve tiksinç bir şey olarak yakama yapışan bir yabansılık, aniden yoğun bir şekilde belirir.Ben değil.Şu değil.Ama hiçbir şey de değil.Bir şey olarak tanımlayamadığım bir "bir şey".   Anlamsız olmayan ve beni çökerten anlam-olmayanın ağırlığı.Var olmayışın ve sanrının, farkına vardığımda beni hiçleştirecek bir gerçekliğin sınırında.İğrenç ve iğrenme orada benim korkuluklarımdır. Kültürüme doğru atılan ilk adımlardır"(Kristeva, 2018, s.14-15).         Sanat yapma biçimleri, yaşam ve ölüm meselesini gerçekleştirerek bedenlerimizin kırılganlığını ve çürümesini görünür ve elle tutulur hale getirir: Ölümlülüğün estetiğini uygularlar. Ölümlülüğün estetiğini, özellikle kutsal temalara uygulandığında, her zaman kötüleyenler olmuştur. Eleştirmenler, aşkın olanı süreksiz olanın içinde, sonsuz olanı sonlu olanın içinde barındırmanın doğasında bir uygunsuzl...