Kayıtlar

Abject Art ve Feminizm

Resim
        Günümüzde büyük bir güç olarak karşımıza çıkan medya, popülerliğin sürekliliği ve kapitalizmin geniş kitlelere yayılmasında da bir araç olarak kullanılmaktadır.Bu doğrultuda "her televizyon izlediğimizde, bir alışveriş merkezinde yürüdüğümüzde, bir mobilya parçasına oturduğumuzda, bir eğlence parkını ziyaret ettiğimizde veya internette sörf yaptığımızda, görsel temsil biçimlerini deneyimliyoruz (Freedman, 2003)" . Bu sistem içerisinde kadın ve erkeğe belli roller yüklenmiştir. "Bu cinsiyetçi yaklaşım karşımıza toplumsal cinsiyet kavramını çıkarmakta medyanın etki gücü ve popüler kültürün etkisi altında kişilere yüklemiş olduğu rollerin bilinmesi bu konuda farkındalığın kişilerce kazandırılması önem arz etmektedir (Güler ve Uludağ, 2020). İlk bakışta cinsiyet rolleri üzerine yapılan reklamların ürettiği medyaların belirli ürün grupları üzerinden yapılmasının pek fazla bir fark yaratmayacağı düşünülebilir.Fakat reklamcıların incelikli mesaj stratejilerinin yara...

Ruth Cuthand :Oka Sonrası Yaşayan Kadın

Resim
        Postmodern bir bakış açısıyla, görüntü kültürel anlamla derindir. Görüntü ve anlam arasındaki karmaşık bağlantının iyi bir örneği, insanların kültürel kimlikleri ortaya çıkarmak için yaptıkları görsel seçimlerde görülebilir. Kültürel farklılıklar ve kimlikler görsel sanatlar aracılığıyla derinden resmedilir ve desteklenir.  Aynı zamanda görsel sanatlar kültürel sınırları aşar ve bu sınırlar hakkında yorum yapar. Ruth Cuthand'ın Oka Sonrası Yaşayan Kadın  çalışmasıyla kültürleri ve kadınların birçok kimliklerini aşma çatışmalarını ele alıyor. Çeşitli kıyafetler ve metinlerle bir kağıt bebeğin kaba çizimleriyle Cuthand, çağdaş toplumda Plains Cree ve kadın olmanın bazı karmaşıklıklarını canlandırıyor. Kağıt bebeğin üstündeki metin şöyle diyor: "bu heyecan verici yeni görünümle,  Kızılderili toplantı odasından feminist bir toplantıya, sosyal bir işleve geçebilir.” Cuthand'ın gösterdiği gibi, kimliklerimiz genellikle  nasıl giydiğimizden, ner...

Jessica Stoller: Kurdaleler ve Fiyonklar

Resim
         " Dünyanın mevcut durumu her geçen gün daha da yıldırıcı geliyor. Çalışmalarım, malzemenin anlam çağrıştırması ve dünyada görmek istediğim şeyi yaratması için sığınak görevi görüyor." Jessica Stoller       Ç ağdaş kadın meseleleriyle bağlantı kurduğu kompozisyonlarda kullandığı yöntemlerle   mizahtan kedere dönüştüren sanatçı Jessica Stoller... Seramik ve porselen konusunda uzmanlaşmış bir heykeltıraş olan Jessica  Stoller, k ırılganlıkları ürkütücü özelliklerle birleştirerek oluşturduğu kitsch sanat eserlerini izleyicisine sunmaktadır. Bu  heykellerin kadınlığı tehdit eden tavrı izleyici cezbederek şaşkınlığa uğramaktadır.  Stoller'in oluşturduğu kadınlık, tamamen kontrolün ve ataerkil gücün dışında var olur ve kadınların mücadele etmesi gereken sosyal normların üstesinden gelir.  Sanatçının, ç eşitli vücut kısımlarını tatlılar ve çiçeklerle harmanladığı seramik çalışmaları,  garip konularıyla i...

KALIPLARA MEYDAN OKUYAN PORTRELER

Resim
  "Ben otoportre çekmiyorum, her zaman fotoğraflarda kendimden olabildiğince uzaklaşmaya çalışıyorum. ” "Sanırım neyin sahte görünüp neyin görünmediğini kontrol etmek istiyorum." Cindy Sherman       Görsel sanatlar, görme veya görselleştirme yoluyla insanca oluşan, sezilen ve hayatımızı yaşama şeklimizi şekillendiren görsel kültürün çoğunu oluşturur. Görsel kültür teriminin kullanımı, doğası gereği görsel sanatlar için etkilerinde bağlam sağlar, popüler ve güzel sanatlar formları arasındaki bağlantılara işaret eder  (Freedman, 2003, s.1).     Amerikalı bir fotoğrafçı olan Sherman, fotoğrafları feminist literatürde birçok araştırmaya konu olmuş, özellikle otoportrelerinde değişik kimliklere bürünmesiyle feminist fotoğrafçılığın parçası sayılmaktadır. Fotoğraflarını “untitled (isimsiz)” olarak isimlendiren sanatçı, sanatını kimin nasıl isterse o şekilde yorumlayabileceğini söylemektedir. Sherman; fotoğraflarında kostümler, peruklar, değişik maky...

GERÇEK BİR PORTRE: Yaşam ve Ölüm

Resim
  "Bulanık ve yitip gitmiş bir yaşamdan artakalanlardan kısmen hatırlar gibi olduğum, ama şu an benden tamamen ayrı ve tiksinç bir şey olarak yakama yapışan bir yabansılık, aniden yoğun bir şekilde belirir.Ben değil.Şu değil.Ama hiçbir şey de değil.Bir şey olarak tanımlayamadığım bir "bir şey".   Anlamsız olmayan ve beni çökerten anlam-olmayanın ağırlığı.Var olmayışın ve sanrının, farkına vardığımda beni hiçleştirecek bir gerçekliğin sınırında.İğrenç ve iğrenme orada benim korkuluklarımdır. Kültürüme doğru atılan ilk adımlardır"(Kristeva, 2018, s.14-15).         Sanat yapma biçimleri, yaşam ve ölüm meselesini gerçekleştirerek bedenlerimizin kırılganlığını ve çürümesini görünür ve elle tutulur hale getirir: Ölümlülüğün estetiğini uygularlar. Ölümlülüğün estetiğini, özellikle kutsal temalara uygulandığında, her zaman kötüleyenler olmuştur. Eleştirmenler, aşkın olanı süreksiz olanın içinde, sonsuz olanı sonlu olanın içinde barındırmanın doğasında bir uygunsuzl...

YAPIT OKUMA: Kiki Smith, Benlik ve İğrenme

Resim
        Modernizmle beraber geleneksel estetik algısı yıkılmış, çirkin güzelin karşıtı olarak algılanmamaya başlamış, güzelin var olduğu kadar çirkininin de var olabileceği fikri oluşmuştur. Bedensel açıdan kusurlu olduğu için dışlanmış insanların toplum tarafından kabul edilmesiyle birlikte çirkin olarak görülen, tiksinti duyulan hastalık, yara, kilolu bedenler vb. kavramlar sanatın içine girmiştir. Bu durum sanatın her zaman güzele ihtiyacı olmadığını göstermiş, çağdaş sanatta çirkin estetiğini olanaklı hale getirmiştir.  Modernizmle biçimsizlik, otomatizm, gariplik, anlamsızlık gibi kavramlar daha çok gün yüzüne çıkmıştır. Güzel bulmayacağı ve bakmayı istemeyeceği bir görüntü sunmayı reddeden geleneksel sanatın beklentisi; seçilen çirkin objeyi ve durumları ifadede mükemmelleştirmektir. Modern sanat, klasik dönemin idealize etme düşüncesinden sıyrılmış, güzel ve çirkin gibi hislerin özgürce hissedildiği gibi ifade edilmesi gerektiğini savunmuştur (Altındağ ve...

FELAKETLER VE PERİ MASALLARI : Cindy SHERMAN

Resim
      “ Eserlerimde anonim hissediyorum. Fotoğraflara baktığımda kendimi görmüyorum, onlar otoportre değiller. Kimi zaman ben yok oluyorum .”  Cindy Sherman      1980`lerin başında sanatsal olgunluğa ulaşan, çağdaş, eleştirel fotoğrafçı ustası olan  Cindy Sherman; Amerikan Feminizminin kilit figürlerinden biridir.  Sherman, çok çeşitli ortak kadın sosyal rollerini veya kişiliklerini keşfetmek için 1970'lerin sonlarına doğru fotoğrafçılığa yönelmiştir.K itle iletişim araçlarının bireysel ve kolektif kimliklerimiz üzerindeki baştan çıkarıcı ve çoğu zaman baskıcı etkisini sorgulamaya çalışmıştır. Fantastik Hollywood, moda, kitlesel reklamcılık ve "kapı komşusu kız" rolleri ve pozlarının genişletilmiş bir rol oynadığı bir oyunda kamerayı kendine çeviren Sherman, sonunda izleyicisinin dikkatini arkasında yatan güçlü makinelere ve makyaja çekmektedir.Ç eşitli kılıklarla kapsamlı otoportre serisinin arkasında yatan rahatsız edici konular üzerine çal...

ÇİRKİN ESTETİĞİ BAĞLAMINDA ABJECT ART

Resim
        İnsanlığın varoluşuyla birlikte ortaya çıkan sanat, geçmişten günümüze kadar geçen süreçte değişimlere uğramıştır. Bu doğrultuda insanların sanata bakış açısı değişmiş ve farklı sanat anlayışları ortaya çıkmıştır. Sanat geleneksel anlayıştan, belli kural ve kalıplardan; kural tanımayan, sınırların sanatçılar tarafından belirlendiği bir döneme gelmiştir.      Çirkinlik kavramı, klasik dönemde sanatın konusu olmuş olsa da çirkin, güzeli daha güzel olarak göstermek için değil, güzelden alınacak olan zevki arttırmak amacıyla kullanılmıştır. Geleneksel sanat anlayışında çirkinin, güzel olanın mükemmelliğini arttırdığı düşünülmektedir. Örnek olarak; birçok sanatçının, hazzın ateşiyle yanan, üzerine altın yağar bir şekilde tahtta oturan Danaë`nin yakınına ya da gerisine, uzun çenesi olan yaşlı bir kadın figürü yerleştirmeleri gibi. (Rosenkranz, 2018, s. 45). Çirkin, geleneksel sanatta güzele hizmet etmek amacıyla güzelin yanında kendine yer bulabilmiş...